Türkiye'nin 21. Yüzyıl Vizyonu: TURBO, TURCO ve TURDO

Yeni bir vizyon, karşılaşılan fırtınaların gözünün içine bakarak yeni ufuklara yelken açmayı mümkün kılar.

TURBO, Türkiye Business Organization TURCO, Türkiye Commercial Organization TURDO, Türkiye Development Organization

Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana geçen 100 yıllık zaman diliminde, Türkiye hem bölgesel hem de küresel arenada önemli bir aktör olma yolunda ciddi tecrübeler edinmiştir. İstiklal mücadelesinden demokrasimizin temellerini atmaya, sanayileşme çabalarından küresel konjonktürde belirgin bir pozisyon arayışına kadar uzanan bu süreç, Türkiye'nin uluslararası arenada etkin bir rol alabilme kapasitesini ve iddiasını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

1.yüzyılın getirdiği küresel dinamikler ve zorluklar ışığında, Türkiye'nin bu yüzyılı "Türkiye Yüzyılı" olarak adlandırmayı ve şekillendirmeyi hedeflemesi, tarihsel deneyimlerimizin ve stratejik konumumuzun doğal bir yansımasıdır. Küresel konjonktür, sürekli değişen politik, ekonomik ve sosyal dengeleri ile ülkeleri, bölgesel ve küresel düzeyde proaktif ve vizyoner politikalar üretmeye itmektedir.

Bu bağlamda, tasarladığım TURBO, TURCO ve TURDO inisiyatifleri, Türkiye'nin küresel sahnede daha etkin ve belirleyici bir rol oynamasını hedeflemekte ve bu doğrultuda önemli adımlar atmaktadır.

TURBO, TURCO ve TURDO mekanizmaları dahil tasarımları, Türkiye'nin sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel bir güç olarak kabul görmesini ve bu doğrultuda stratejik ortaklıklar kurarak, küresel meselelerde söz sahibi olmasını hedeflemektedir. Türkiye, bu inisiyatifler aracılığıyla, bilgi birikimi, tarihsel deneyim ve stratejik konumunu kullanarak, küresel konjonktürde proaktif bir oyuncu haline gelmeyi ve 21. yüzyılın zorluklarına cevap veren yenilikçi çözümler sunmayı hedeflemektedir. Aynı zamanda, bu inisiyatifler Türkiye'nin küresel platformlarda daha görünür ve etkin olmasını, uluslararası işbirliği ve çalışma kanallarını güçlendirmesini ve böylece ülke çıkarlarını daha iyi temsil etmesini amaçlamaktadır.

Bu girişimlerin başarıya ulaşması ve Türkiye'nin 21. Yüzyılın dinamiklerine uygun bir şekilde pozisyon alabilmesi, geçmişte edindiğimiz deneyimlerin ve küresel konjonktürün doğru analizinin bir sonucudur. 21. Yüzyılın "Türkiye Yüzyılı" olmasını hedeflerken, tarihsel bağlamı ve küresel dinamikleri dikkate alarak, geleceğe dönük stratejiler geliştirmek ve bu stratejileri etkin bir şekilde hayata geçirmek, ulusal hedeflerimizi gerçekleştirebilmek adına elzemdir.

Tasarladığım unsurlar Afrika'da sömürge düşüncesi olmayan bir kalkınma, Orta Asya ile bütünleşmiş ticari ve ekonomik faaliyet imkânı sunacak, Uzay, Yapay Zekâ,Mobilite,Sağlık Turizmi gibi bazı yeni alanlarda; Yerlileştirme, Yerli-İyileştirme ve büyük oyuncu olma imkânı verecektir.

29 Ekim tarihinde sizde fikirlerinizle Türkiye'nin Yüzyılına katkıda bulunmaya ne dersiniz? Sorunlar karşısında yeni bir vizyon, çözümün haritasını çizer ve umutsuzluğun sislerini dağıtarak ilerlemenin ışığını yakar.