google-site-verification: googlefa1801ec9bc4bbda.html google-site-verification=573CCHOL1cmDalFW6FdhKDBhuUjJFRTeEVAybh0erZg
top of page
Ara

Üç Şehir, Bir Ömür, Yüz Yıl:

ree

Bazen, bir kişinin hayatı ve ülkesinin tarihi arasında öyle bir paralellik olur ki, kendi yaşantımızı anlatırken, aslında çok daha büyük bir hikâyeye dair ipuçları da sunmuş oluruz. Türkiye'nin 100. yılında, kişisel bir yıl dönümü de kutlayacağım: doğum günüm. Peki, neden bu iki özel anı bir araya getiriyorum? Çünkü inanıyorum ki, kişisel tarihler ve ulusal tarihler birbirini tamamlar, ve bu yazıda da kendi yaşam öykümü ülkemizin son yüzyıllık serüveni ile birleştirerek, her iki yolculuğa da yeni bir anlam katmayı amaçlıyorum. Unutmayın, burada sadece benim değil, hepimizin bir parçası olan daha büyük bir hikaye var."

Eskiden yaşanmış olayların büyüklerim tarafından nasıl yorumlandığını, neler hissettiklerini merak ettiğim için benden sonra kalanların ne hissettiğimi anlamaları amacı ile yazıyorum:

Türkiye'nin 100. yılında, benim için ayrıca bir başka yıl dönümü kutlanmış olacak: benim doğum günüm. 1 Ekim, yalnızca kişisel bir tarih değil, aynı zamanda Türkiye'nin dönüşümüyle iç içe bir an. Eruh'tan Çankırı ve Ankara'ya, oradan İstanbul'a... Bu coğrafyalar, Türkiye'nin tarihini ve kültürel zenginliğini ne kadar güzel yansıtıyorsa, benim hayatımı da o kadar iyi temsil ediyor.

Eruh, benim çocukluğumun geçtiği kırsal bir bölge. Tıpkı Türkiye'nin köklerinin derin ve sağlam olduğu gibi, Eruh da benim temelimi oluşturuyor. Ailem, toplumum ve çevrem, karakterimin ilk yıllarını şekillendirdi, tıpkı Türkiye'nin ilk yıllarını şekillendiren gibi.

Çankırı ve Ankara: Büyüme, Değişim ve İdealizm

Gençliğimin büyük bir kısmını Çankırı ve Ankara'da geçirdim. Bu şehirler, Türkiye'nin değişimini ve modernleşmesini yansıtıyorlar. Tıpkı Türkiye gibi, ben de bu şehirlerde çok şey öğrendim: idealizm, fikirler ve tabii ki hayatın gerçekleri.

İstanbul: Çeşitlilik ve Olasılıkların Şehri

Şu anda İstanbul'da yaşıyorum, Türkiye'nin en kozmopolit şehri. İstanbul, tıpkı Türkiye'nin 100 yıllık serüveni gibi, inanılmaz bir çeşitlilik ve zenginlik sunuyor. Ve tıpkı ülkem gibi, İstanbul da benim hayatıma yeni bir boyut, yeni olasılıklar getiriyor.

Doğum Günü ve Yeni Yıllar: Duygusal Bağlar ve Geleceğin Işığında

1 Ekim'de yeni bir yaşa gireceğim. Bu, sadece kişisel bir dönemeç değil, aynı zamanda Türkiye'nin 100. yılı ile örtüşen duygusal bir an. Eruh, Çankırı, Ankara ve İstanbul... Bu şehirler, Türkiye'nin tarihini, kültürünü ve dönüşümünü yansıtan birer ayna. Ve her biri, bana sadece coğrafya değil, aynı zamanda anlam ve bağlam da sunuyor.

Yollar, Yıllar ve Yüzyıllar

Türkiye'nin 100. yılı ve benim doğum günüm, bir arada yaşanacak iki muhteşem dönemeç. Hayatın farklı şehirlerinde, farklı yıllarında, hep aynı toprakların üzerinde yürüdüm. Ve bu topraklar, tıpkı Türkiye'nin 100 yılı gibi, benim hayatımın da öyküsüdür. İşte bu yüzden, Türkiye'nin yeni yüzyılına girerken, kendi hayatımda da yeni bir yıla 'merhaba' diyorum. Yeni yüzyıl, yeni yıllar ve yeni başlangıçlar için umut doluyum.


1 Yorum


Sayın müdürüm emeğinize sağlık Allah sizinde benimde yolumu açık etsin 🙏

Beğen
bottom of page